Cuma Mart 29, 2024

DAF Etkinliği/ Mehmet Bayrak'la Kısa Bir Söyleşi-Hülya Yetişen

kaypakkaya-partizan
Demokratik Aleviler Federasyonu(FEDA) Mezopotamya’dan Anadolu’ya Hak Yolunda Buluşalım’ adlı kültürel ve sosyal bir etkinlik düzenledi.

Paris’in banliyösü Sarcelles’de Venise Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen geceye  Avrupa  ve Türkiye’den çok sayıda  sanatçı ve yazar katıldı.

Araştırmacı Yazar Mehmet Bayrak’ın da konuk olarak davet edildiği  bu etkinliğe katılım oldukça yüksekti.

Bayrak,  kendisine ayrılan standta  Özge yayınlarından çıkan kitaplarını imzaladı Son kitabı’Horasan’ a olan  ilgi büyüktü.. Gecenın ilerleyen saatlerinde ise, konuşma yapmak için sahnedeki yerini aldı.

Afişte ismi geçen BDP Eşbaşkanı  Selahattin Demirtaş‘ın  geceye gelmemesi,  kitlede hayal kırıklığı yarattı. Aysel Tuğluk, Demirtaş adına gecede hazır bulundu.

 Müzisyen Ahmet  Arslan da sahne alan sanatçılar arasındaydı.

Etkinliği düzenleyen FEDA adına tüm yönetim kurulu üyeleri sahneye çıktı. Pir Riza Yağmur, tüm Alevi derneklerini ve kuruluşlarını bir arada olmaya davet etti .Kürdlerin orta-Doğu’da büyük bir güç olduğunu, bunun için de büyük bedeller ödediğine dikkat çekerek, Alevilikte İkrar’ın önemine değindi.

Cumhuriyet’i sorgulamanın doğal olarak Kürt kimlik ve kültür mücadelesinin içinde yer alan Kürt Alevilerle başladığını söyleyen Köylüce bunu, Kürt kimliği yanında Alevi inanç kimliğini de açığa çıkararak ortaya koyduklarını belirtti..

Etkinlikte, Mehmet Bayrak’la  gündeme ve seçimlere ilişkin kısa bir söyleşi yaptım.

Hülya Yetişen : Mehmet Bey, Alevilerin CHP’ye yönelmesinin toplumsal zemini nedir ?

Mehmet Bayrak :Alevilerin CHP’ye destek olması,kitle oluşturması bütünüyle bir yanılsama ürünüdür.Aleviler Cumhuriyet rejimiyle birlikte, zulümden,baskıdan kurtulacaklarını, artık kurtuluşa gideceklerini düşünmüşlerdi. Oysa,1925’te Alevi Kimliği resmen yasaklanmıştı. Kemalist rejim Alevilerin ibadetini yasakladı. Aleviler serbestçe ibadetlerini yapamadığı halde, büyük yanılsamaların ve propagandaların etkisiyle kendini CHP’ye yakın görmekte ve CHP’yi bir kurtarıcı olarak görmektedir. İşin püf noktası bu.yani işin esası bir yanılgadan ibarettir. Alevilerin asıl sorunu da bu durumu yaşanıla gelmiş bu durumu, olayları olguları sorgulayıp, bir hedefe yönelmekten geçiyor. İşin aslı bu.

Hülya Yetişen : Yerel Seçim sonuçlarıyla ilgili ne diyeceksiniz ?

Mehmet Bayrak : Türkiye enteresan bir ülke. Eğer bu kadar yolsuzluk,söylentisi  başka bir ülkede bu ölçüde ayyuka çıksaydı  bu toplumlarda büyük bir kırılmaya yol açardı. Bizim toplumun gözü kör. Tabiri caizce özellikle bunu islami kesim için söylüyorum. İnanmıyorlar yolsuzluk yapıldığına. Beyinleri dumura uğratılmış. Bu yolsuzluk anlaşılan o ki pek fazla etkilemedi.Başbakan kendini mağdur ve masuş pozuna soktu. Bunun üzerinden prim yaptı. Ben aslında demokrasi güçleri açısından bakıyorum meseleye. Aldıkları oy gösterdikleri performans açısından bakıyorum seçimlere. Tam beklenen düzey yakalanmasa bile,ben bunun önemli bir adım ve dönemeç olduğunu düşünüyorum. Daha iyi sonuçlara gidileceğini düşünüyorum. Kürdler açısından da diğer demokrasi güçleri açısından da böyle düşünüyorum. Bir yandan BDP’nin şahsında Kürdleri, bir yandan da demokrasi güçlerini toparlamaya çalışan bir HDP var.Ben bu nedenle ikisini birlikte düşündüm.

Hülya Yetişen :BDP’nin HDP’yle birleşme konusu gündeme geldi.Bunun için ne diyorsunuz ?

Mehmet Bayrak : Bu konuda farklı şeyler söyleniyor ama, herkesin kabul etmesi umut bekleyen insanların görmesi lazımki, halihazırda en örgütlü güç Kürd hareketi. Bunu kabul etmek bundan hoşnut olmak lazım. Biz geçmişten beri örgütsüzlükten şikayet ediyorduk, en kötü örgütlenme örgütsüzlükten iyidir diye bir söz var. Şimdi böyleyken Kürdler örgütlenmişler, parlamentoya bir sürü milletvekili sokmuşlar. Eğer bu seçim barajı sorunu olmasa, daha fazla bir potansiyelle mecliste yer alırlar. Kürtdler örgütlenmişler diye  insanlar yakınıyor. Kürdler bu kadar bedel ödedi. Bu güce  büyük bedeller ödeyerek ulaştılar. Kimsenin bir lütfu değil bu. Bu canla bedelle dişiyle tırnağıyla yapıldı.

Bu insanlar hasarsız zafer olmayacağını bilerek  bu işin içine girdiler. Tabiri caizse bunun sonuçlarını görüyorlar. Demokrasi güçlerinin bunu olduğu gibi kabul edip, ona göre saygılı davranması gerekiyor bu sürece. İşçi sınıfı diye bir şey yok ortada. Biz bundan şikayet ediyoruz değil mi ? Keşke örgütlü olsa da sınıfının gereğini yerine getirse.

Hülya Yetişen :Yeni bir  kitap çalışmanız var mı ?  

Mehmet Bayrak : Son çalışmalarım üzerine yazılmış yazılar. Biliyorsunuz TV 10’da uzun süredir bir  program  yapıyorum. TV programlarından bazılarının deşifrasyonu. Daha önce de başka TV’ler de program yapmıştım.Bu programların hepsinin  maalesef  deşifrasyonu olamadı. Benim bazı araştırmalarım artı bir görsel tarih niteliğinde, Kürd tarihi Dergisi’nde yazdığım yazılar,incelemeler, araştırmaların ağır bastığı yazılar yer alıyor.

Kitabımın ismini de açıklayayım size. TV  10’da yaptığım programdan yola çıkarak, biliyorsunuz programın adı  ‘Tarih Köprüsü’ dür.Kitabımın adı da ; Tarih köprüsünde Tabular Yıkılırken…Alt başlığı  ise ;TV programları, Araştırmalar, Görsel Tarih.Çünkü büyük ölçüde büyük bir görsel  malzeme olacak.Kürdlerin de Kızılbaşların da görsel tarihi niteliğinde bir kitap olacak.

Biz hep tuzakları boşa çıkarmaya çalışıyoruz biliyorsunuz. ‘Horasan ‘ adlı kitabım da tuzağı bozmaya yönelik bir kitap. Büyük bir ilgi var. Horasan olayı özellikle Alevi Kürdlerin önünde bir tuzaktır. Kimse Horasan’ın yerini tarihini göç serüvenini bilmeden ezbere konuşuyor  tartışıyor. Devlet propaganda etti bunu zaten. Horasan göreceli olarak Türki Cumhuriyetlerine komşu ya zaten, Orta Asya tasarımı, kuramı, ve senaryosu üzerinden böyle bir tarih kuramı yaratılıyordu. Amaç Alevileri Türkleştirmek. Bugün gen araştırmaları yapılıyor. Gen araştırmalarından öğreniyoruz ki, Türkiye nüfusunun sadece % 3’ü  Orta Asya kökenli.Ne kadar bunu zorlasan da % 8’i geçemiyorsun. Peki % 92’si ne olacak ? Yani Orta Asya’dan gelmek bir Türklük karinisiyse peki % 92 gerçekten ne olacak ?Bunlar traji komik şeyler.İşte bu resmi ideolojinin ezberinin bozulmasıdır. Biz bunu yapıyoruz zaten. Bu nedenle son kitap Horasan ‘ın böyle önemli bir işlevi ve görevi var.Ve şimdiden etkilerini gösterdiğini görüyorum ben.

2724